Craig Neumann, Scott Barry Kaufman. Psyche.
Son yıllarda narsisizm, psikopati ve Makyavelizmden oluşan karanlık üçlü üzerine birçok araştırma yayımlandı. Araştırmalara bakılırsa, genel nüfusun %1-2’si uç düzeyde karanlık üçlü özellikleri sergiliyor. %10-20 ise orta düzeyde. Ancak bu ılımlı düzeyde bile karanlık üçlü özelliklerine sahip olan kişiler yalan söylüyor, aldatıyor, ırkçı tutumlar takınıyor ve başkalarına şiddet uyguluyorlar.
Kişiiliğin bir de aydınlık yanı, aramızdaki ‘sıradan azizler’ var: Bu kişiler başkalarıyla içtenlikle ilgilenir, onlara bir amaca yönelik araçlar olarak değil sorgusuz iyi muamele ederler. Başkalarının başarılarını alkışlar, insanların temelde iyi olduğuna inanır, herkesin onuruna saygı duyarlar. İnsanların %30-50’si de belirgin bir aydınlık kişilik profili gösteriyor. Bu oran özellikle kadınlarda daha yüksek.
İlk bakıldığında “sona kalan dona kalır” sözü doğru gibi görünüyor. Enerjinizi hep başkalarına özen göstererek harcarsanız, belki de arkada kalmaya mahkum olursunuz. Başkalarının hislerine aldırmadan onları aldatmaya ve kullanmaya hevesliyseniz, hep “bir numara” olmakla ilgilenir ve daha hızlı zirveye çıkarsınız. Fakat araştırmalar bu çıkarımları desteklemiyor.
Araştırmalarda “başarılı” karanlık kişilik fikrine destek var, ancak, bir noktaya kadar. Örneğin, bir çalışmada psikopatik kişilik özellikleri olanların partnerle rekabet etmelerini gerektiren bir ödev verildiğinde daha fazla, fakat işbirliği gerektiren bir ödev verildiğinde daha az puan kazandıkları bulunmuş.

Tartışma
Yorumlar kapatıldı.