(Claude Steiner editörlüğünde çıkan Radikal Terapist kitabının aynı başlıklı bölümünün Şizofrengi’de (1993; 11: 6-9) yayımlanmış çevirisidir. O dönemin ruhuna uygun bir yazıydı; çeviri de acemilik zamanlarıma denk geldi. )

Radikal psikiyatrinin ana amacı, insanların yabancılaşmayı alt etmesine yardımcı olmaktır. Bunun için diğer insanlarla gruplar halinde temas kurmak gerektiğine göre, bu grupların sağlıklı işlemesi ve yaşaması için radikal psikiyatrinin rehberliği gerekir. Radikal değişiklikler için uğraşan insanlar gruplar düzenlediklerinde, çok doğal olarak bunu otoriter ve yabancılaştırıcı olmayan bir şekilde yapmak isterler. Sonuçta ortaya çıkan grupların yapısı belirsiz ve kararsız olup, dış saldırılara karşı içsel bütünlükleri zayıftır. Hareket gruplarına yönelik saldırıların klasikleşmiş iki örneği vardır: Bunlardan biri hiyerarşilerin düzlenmesi, öteki de “Senden Daha Solcuyum” oyunudur.

Radikal bir örgütte çalışmış olan herkesin çok iyi bildiği bir olgudur: Süreç içinde öyle bir an gelir ki, bir ya da daha çok kişi liderlikten daha devrimci ya da daha radikal olduğunu iddia ederek liderliğe saldırır. Bunun gerçekten böyle olması, yani grubun liderliğinin karşı devrimci bir hale gelmiş olması her zaman mümkün olduğundan, böyle bir çok örgüt (çoğu durumda doğru ve devrimci çalışmalar yürüten örgütler) tamamen bu sav sonucu dağılmışlardır.
Bir hizbin liderliğe tamamen haksız yere mi saldırdığını, yoksa böyle bir grubun saldırıyı hak mı ettiğini nasıl ayırt etmeliyiz?
Bir grubun liderliğinin bir hizbin haksız saldırısına uğramasını Berne’gil bir oyun şeklinde göstermek isterim. Oyunun adı “Senden Daha Solcuyum”dur. Oyunun savı şudur: Belli bir momente sahip, devrimci çalışma yürüten bir insan grubu, her zaman, devrimci özlemleri olan, ama aslında bu tür etkinliklere girmek için enerjisini ya da cesaretini toplayamayan bir insanlar alt grubu içerir.
Devamını oku: Eleştirel Psikiyatri
Yorumlar kapatıldı.