PsikeArt, Mayıs Haziran (33) 2014 (yalan), sa. 6-9
“Doğrusunu söylemek gerekirse, bir kişinin yalan söylediğinden bahsetmek olsa olsa o kişinin Tanrı’ya karşı cesur, insanlara karşı bir korkak olduğundan bahsetmektir.”
Montaigne, Denemeler
“Gerçeği, her yönüyle, sadece gerçeği…” Mahkemelerde edilen bu yeminin sözleri ilginçtir, sadece örtük olarak insanların yalan söylediklerini değil, “gerçeğin” çok yönlü olduğunu kabul etmesiyle de… O halde, tanımlarla başlamak gerekli olabilir, çünkü yalan apaçık olabildiği gibi, aslında doğru olmayan şeylerin söylenmediği, fakat daha büyük bir gerçeği gizleyen ifadeler biçiminde de olabilir.
Tanımlar
Yalan: Aldatmak maksadıyla bilerek söylenen gerçeğe aykırı, asılsız söz.
Yalancı: Yalan söylemeyi huy edinmiş kimse.
Çocuklara söylenen yalan: Erişkinlerle ilgili bir meseleyi çocuklar için kabul edilebilir hale getirmek için söylenen yalan: “Seni leylekler getirdi.”
Beyaz yalan: Masum veya zararsız yalan: “Harika görünüyorsun.”

Nezaketen yalan: Dinleyeni gerçekten inandırma niyeti olmadan, nezaketen söylenen sahte sözler: “Akşam yemeği mükemmeldi.”
Blöf yapmak: Genellikle ahlakdışı olarak görülmeyen aldatma işi.