Şizofrengi 1992; 2: 5-7 (Phil Brown. Toward a Marxist Psychology‘den (New York: Harper and Row, 1974) alındı.)

Psikiyatri, ruhsal iyileştirme sanatı: Bu sanatı uygulayan herkes psikiyatristtir. Tıp mesleğinin gasp ettiği psikiyatri pratiği, hazin bir düzensizlik içindedir. Hekimlik bunu düzeltecek hiçbir şey yapmamıştır; ortaçağda hekimler kadar yaşlıların ve rahiplerin de yetkisinde bir sanat mertebesindeyken, bugün uygulandığı biçimiyle tıbbî psikiyatri sözde bilimsel bir yola sapmıştır.
Bugün egemen olarak uygulandığı biçimiyle psikiyatrinin radikal olarak, yani “kökten” değiştirilmesine gerek vardır.


Psikiyatri politik bir etkinliktir. Psikiyatrik hizmetlerden yararlanan kişiler her zaman başka bir (ya da birçok) kişiyle gücün yapılandırdığı ilişkilere girerler. Psikiyatristin de bu ilişkilerin güç ayarlamalarında etkisi vardır. Gerçi işlerini yaparken “yansız” olmaktan gurur duyarlar, ama bir kişi bir başkasına (yansız bir katılımcıya) egemen olduğu, onu başkaladığı, özellikle de bir otorite olarak görüldüğü zaman, egemenliği güçlendiren biri olur ve bu ilişkide etkin bir tavır almaması, temelde politik ve baskıcı bir hale gelir. Psikiyatrinin kadınlarla ilişkisindeki bilinen rolünde bu olgunun klasik ve seçkin bir örneği bulunur.