//
Arşiv

yansıtma

This tag is associated with 2 posts

Ayna Ayna

(Şizofrengi, Mart 1993 Sayı 7: sa. 12-13)

 

Her gün yüzünüzü yıkarken, dişinizi fırçalarken, saçınızı tararken, makyaj yaparken, giyinirken kendinizi seyrettiğiniz ya da şöyle geçerken bir göz attığınız aynalar üzerinde hiç düşündünüz mü? Ayna karşısında gizli ya da açık bir kendinden hoşnutluk mu, nedenini bilmediğiniz bir tedirginlik mi, yoksa sizi dünyaya geldiğinize pişman eden bir kıskançlık mı duyarsınız? Peki, aynadaki görüntünüze uzun uzun bakıp tanımaya çalıştığınız ya da aynanın içindeki derinliklerde kendinizi yitirdiğiniz oldu mu?

Şizofrengi 7 ayna ayna

“Dışarıdan” bakıldığında, ayna yalnızca görüntümüze çekidüzen verirken yararlandığımız bir gereç. Oysa çoğumuz aynanın bu kadar masum olmadığını -en azından- sezdiren korkutmacalarla büyümüş; “Gece aynaya bakılmaz”, “Çocuklar aynaya bakarsa deli olur” ya da “Aynanın kırılması uğursuzluk işaretidir” gibi esrarengiz bilgileri edinmişizdir. Bunlar “batıl inanışlar” denen bilgi kümesindedirler ve önemsenmeyebilirler. Çünkü “bilimsel” ve bu nedenle gerçekliğin “en doğru” bilgisi, yalnızca deneylerden ve mantık kuralları yardımıyla çıkarsanan, kanıtlanan ve genellikle derslerde öğrenilen bilgidir. Ancak derslerden ve “bilimsel bilgi sunan kaynaklardan uzaklaşıp yeni bilgiler edindikçe, daha da önemlisi hayatın içine girdikçe böyle bir bakışın kimi zaman doğru olmakla birlikte yetersiz kaldığını, “gerçeklik” denen karmaşık bütünün geniş bir kesimini açıklanamaz bırakarak bilincimizi daralttığını fark etmeye başlarız. Masal, mitoloji ve batıl inançların kimi tarihsel gerçekliklerin simgesel anlatımları olduğunu kavrar ve bunların in sanın hem soy, hem de bireysel tarihini oluşturduklarını; saçma, öznel, bilinçdışı denen olguların ancak böyle bir anlayış la bilince alınabileceklerini görürüz.

Okumaya devam et

PARANOYA

Paranoya, psikiyatrinin “üvey evladı”, hatta cami önüne bırakılmış bebeği gibidir… Şizofreniler belki de belirtilerinin tuhaflığı, kişide oluşturduğu yıkımın düzeyi, genel nüfustaki sıklığı, vb. çeşitli nedenlerle üzerinde çok düşünülmüş, çok çalışılmış, tanısı ve tedavisi için çok emek harcanmış bir rahatsızlıklar toplamı iken, -en azından düşünce alanında- şizofrenilerdeki kadar tuhaf belirtiler üreten paranoya durumlarının nedenleri ve tedavisi konusunda belirsizlik büyük ölçüde sürmektedir. Ayrıca, “şizofreni” terimi üzerindeki “damgalanma”nın sürmesine rağmen bu ad sınıflandırma sistemlerinde korunurken, “paranoya” terimi çıkarılmıştır. (“Bastırılmıştır” diyebilir miyiz?). Artık psikiyatride “paranoya” diye bir “hastalık” yoktur; onun yerini “sanrılı (ya da ‘hezeyanlı’) bozukluklar” almıştır.

Okumaya devam et

İletişim

444 7000
Salı: 09:00-18:00
Perşembe: 09:00-18:00

Kategoriler

Blogdaki Yazıların ve Görsellerin Yasal Kullanımı Hakkında

© Hakan Atalay ve hakanatalay.wordpress.com. 2011-2019.

Bu malzemenin bir açıklamada bulunmadan ve yazardan yazılı izin almadan yetkisizce kullanılması ve/veya çoğaltılması yasaktır. Özgün içeriğe uygun ve özgül bir yönlendirme yapılması, [Hakan Atalay]ın ve [hakanatalay.wordpres.com]un tam ve açık kaynak gösterilmesi hallerinde alıntılar ve bağlantılar kullanılabilir.

Akbank Sanat'ta Yapay Zeka ve Aşk üzerine panel.
FB TV'de Depresyon üzerine söyleşi.
Follow Hakan Atalay on WordPress.com